Nesne süregenliği ve nesne sürekliliği
Nesne suregenligi (object permanence - Piaget) : İlk yaş
Nesne surekliligi [1] (object constancy - Mahler) : 3 yaş civari [2]
Piaget nesne suregenligini ikinci yilin sonuna yerlestirmesine ragmen, daha sonra yapilan arastirmalar birinci yilin sonunda epigenetik olarak bu yetinin buyuk bir kisminin ortaya ciktigini gosterdiler.
Permanence (suregenlik) nesnenin "kronik" varligina isaret ederken, constancy (sureklilik) nesnedeki libidinal sureklilige gonderme yapar, ontolojik sureklilige degil.
Genellikle tersi bilinir, cunku sureklilik terimi, nesnenin surekli (permanent) varligini cagristiriyor.
Permanence'in icinde zaman kavrami ickindir (immanence).
Permanence = per + remain'den olusur. Nesnenin "remain" ettigini durdugunu, kaldigini ifade eder. Remain ise re + manere'den (ikamet etmek) olusur. Re- oneki burada tekrar- tekrar, yani, surekli olmak anlamini katar. En bastaki per- ise anlami pekistirmek icindir (intensifier). Yani bir nesnenin yeryuzunde surekli ikamet edebildigini, bir gorunup bir kaybolamayacagini anlamamiz neredeyse bir yilimizi alir. (hayatimizin ilk yili icinde)
Constancy ise con + stare (durmak, ayakta durmak)'dan gelir. Bastaki con- yine pekistiricidir (birlikte anlami vermez). Saglam durmak (stand firm) anlamina gelir. Bir kisinin cesursa cesur, guclu ise guclu durmasi anlamini verir. Cesaretini yitirmemesi, cesaretten korkakliga degismemesi gibi. Yani degismemek, stabil olmak, neyse o olmak, subutiyet (sabitlik) ... (sozlukte "sabitlik" yazar). Annenin bir cok iyi, ardindan da cok kotu olmamasi anlamindadir (libidinal sureklilik). Nesnelerdeki degiskenligin, labilitenin, duraganliga donusmesi anlamindadir. Yoksa, nesnenin "varliginin sabitligi" (suregenlik, PERMANENCE) anlamina gelmez. Yani nesne sürekliliği değil, afekt sürekliliğidir anlatılmak istenen.
Suregenlik zamani da (sure) kapsadigindan permanence'in bu baglamdaki anlaminin cevirisi icin uygundur.
Constancy ise suregenlikten ziyade duraganlik ile ilgili bir kavram oldugundan ceviride sureklilik kelimesinin kullanilmasi problem dogurabiliyor cunku onun da icinde sure var. Sureklilik "ittisal" karsiligi olarak turetilmisti. Ornegin AB dogru parcasinin BC dogru parcasi ile iliskisini anlatirdi. Bununla da AC arasinda sert sicramalar olmadigini, kopukluklar olmadigini, basamaklanma yerine dogal bir egim (evrim, degisim) oldugunu ifade ederdi. Bu nedenle annenin bir gorunup bir yokolmasindan (impermanence) degil, anne kavraminda kopukluklar olusturacak derecede degiskenlik (labilite) olmamasi (stabilite) anlatilmak istenmektedir.
Sonuc olarak sozluk anlami sabitlik olan constancy kelimesinin psikoloji kitaplarinda ittisal anlamindaki sureklilik ile karsilanmasi pek cok kiside bu kavramlarin hala oturmamasina yol aciyor.
[1] Terim aslen Mahler'e ait olmayip, psikanalitik literatur icinde ilk kez 1952 yilinda Hartmann tarafindan kullanmistir. Hartmann bu deyimle cocugun sevgi nesnesine bagliliginin ihtiyac-doyum salinimindan uzaklasarak kalici ve tutarli icsel bir baga donusmesini kastetmekteydi.Hartmann bunun icin saldirgan ve libidinal durtulerin bir olcude birbirlerini notralize etmelerini sart kosmustur.
[2] Mahler'e gore nesne surekliligi 36. ay civarinda kazanilirken, Kernberg bunu 5 yas civarina oteler. Kernberg'in gozlemlere ters dusen bu tutumunda israr etmesi, klasik kurama bagliligindan kaynaklaniyor. Cunku Klasik Kuram, superego gelisimini odipal evrenin sonuna birakmak zorunda oldugundan Kernberg, gelisimi bu takvime uydurmaya calisiyor.
Ahmet Çorak, M.D., PhD.